Âşiyan’ın İlk İzlenimi
Ruşen Eşref, 1919’da yayımlanan Tevfik Fikret adlı kitabında şairin evi Âşiyan’ı çok canlı bir dille tasvir eder. Ona göre eve girdiğinizde ilk dikkatinizi çeken şey, demir parmaklıklı küçük kapının yanında duran genç bir ada çamıdır. Bu çam, hem hoş kokusu hem de sürekli yeşilliğiyle ziyaretçiyi karşılar.
Hisar’a bakan duvarın koyu gümüşi taşları, kaba ve doğal halleriyle insanın zihninde eski çağlara ait bir manzara uyandırır. Bu görüntü, adeta bir mağaraya ya da eski bir tapınağa giriyormuşsunuz hissi verir. Âşiyan’ın bahçesi de aynı sadeliği taşır; kumlu dar yollarıyla insanı huzura çağırır. Kapının önünde bir süre durmak, sadece rüzgârın ve ağaçların sesini dinlemek, bu yalnız mekâna özgü bir duygudur.
Boğaz Manzarası
Evin bulunduğu tepeden Boğaziçi’nin en güzel bölümlerinden biri görülür. Sular kıvrılarak akarken, kıyılarda yeşil ve kızıl yamaçlar, küçük yalılardan oluşan zarif bir dizi uzanır. Boğaz’ın incilerinden Beylerbeyi ve Göksu sarayları, uzaktan açılmış birer zambak gibi görünür. Bu manzara, ziyaretçiye evin eşsiz konumunu bir kez daha hatırlatır Walking Tours Istanbul.
İçeriye Giriş
Bir süre sonra çekingen bir el kapıyı açar ve ziyaretçi içeriye alınır. Evin hizmetçisi, temiz kıyafeti, özenle taranmış saçları ve yüzündeki sürekli gülümsemesiyle dikkati çeker. Bu detay, Âşiyan’ın dışarıdaki sakin havasına içerideki düzen ve huzuru ekler.
Salonun Atmosferi
Salon, alışılmadık biçimde döşenmiştir. Her ziyaret, sanki ilk defa görülüyormuş gibi bir his uyandırır. Salonun farklı köşeleri, insanın zihnini uzun süre düşündürmeye sevk eder.
Renkli camlar, gotik kiliseleri hatırlatır.
Çiçek desenli duvarlar ve eğimli tavan, eski Yunan evlerini akla getirir.
Sedef kakmalı, kadife döşeli sedirler ve kanepeler, 19. yüzyıl İstanbul’unun zevkini yansıtır.
Tahta zeminlere serilmiş ince halılar, hayali Buhara ve İran’a götürür.
Çin işi porselen kaseler, işlemeli paravanalar, resimli küpler Doğu Asya’nın gizemli dünyasını çağrıştırır.
Loş bir köşedeki ocak, işlemeli yastıklarla süslenmiş uzun minder, Arap tarzı lambalar ve ayet levhaları ise İslam dünyasının geçmişine götürür. Bağdat ve Şam’ın ruhunu yansıtan sedef işlemeli küçük iskemleler, bu çeşitliliği tamamlar.
Âşiyan’ın Anlamı
Âşiyan, sadece bir ev değil; farklı kültürlerin, sanat zevklerinin ve tarihî izlenimlerin birleştiği bir mekândır. Tevfik Fikret’in estetik anlayışı, her köşeye sinmiştir. Bu ev, hem şairin kişiliğini hem de yaşadığı dönemin kültürel çeşitliliğini yansıtan eşsiz bir mekân olarak günümüze ulaşmıştır Aşiret Mektebinin Sonu ve Âşiyan Müzesi.
