HELLENİSTİK TIP

0
74

I.PTOLEMAİOS M. Ö. 280 de tanınmış İskenderiye Museion`unu ( Yüksekokul ), halefi II. PTOLEMAİOS ise dünyaca ünlü İskenderiye Kütüphanesi`ni kurmuştur.Bu nedenle İskenderiye dönemin tüm ilim adamlarının uğrak yeri ve bilim merkezi olmuştur.LYKEİON`un yöntem ve araştırmaları tıbbi branşların kurulmasını sağlamıştır.Anatomi, cerrahi,farmakoloji,toksikoloji belli başlı branşlar olarak ortaya çıkmıştır.
İSKENDERİYE TIP OKULU`nun en önemli doktoru Chalkedon ( KADIKÖY) lü HERAFİLOS ve Cos` lu ERASİSTRATOS`tur.Anatomi bilimini gelişmesine bu ikilinin büyük katkıları olmuştur.

HEREAFİLOS, Anatomi`nin teknik ve terminolojisini geliştirmiş,beyin zarlarını, dördüncü ventrikül, pleksusları,beyin ve ömirilikten kök alan sinirleri, erkek ve kadın dış genitallerini ve bazı bezleri, gözün yapısını, arter ve ven arasındaki farkı tanımlamış, ayrıca nabız ölçümü ve değerlendirilmesini yapmıştır.

ERASİSTRATOS

ERASİSTRATOS ise arter ve nöron yanısıra parankimi de (Karaciğer, böbrek, dalak ) tanımlamış,duyusal ve motorik sinirlerin de ayrımını da yapmış, kalbin pompa işlevini algılamıştır. Bununla bir anlamda deneysel fizyolojiinin kurucusudur.

Hellenistik Dönem`de o güne kadar bilinen 12 çeşit tıbbi alet sayısı 22 alete ulaşmıştır.

ROMA TIBBI

Roma`ya gelen ilk hekim ARCHAGATOS isimli Peleoponnes`li doktordur.(M.Ö.) 218 kendisi bir yara hekimi ( Vulnarius ) olarak büyük bir ün kazanmıştı,kendisine senato tarafından vatandaşlık hakkı tanınmış ve TABERNA (HASTANE) açmasına izin verilmişti.Ama daha sonraları cerrahideki cesaretli girişimleri nedeniyle cellat (carnifex ) lakabını almış ve halk tarafından dışlanmıştır.

PLİNİUS`a göre (tarihçi ) Doktorluk Roma`lılara göre iş değildi.Doktorluğu Roma`da köleler, serbest olmayanlar ve Grekler yapıyordu.Grekler, Tarent savaşından sonra Güney İtalya`ya yerleşmişlerdi, MEDİCİ VE MEDİCİL LİBERTİNİ TOPLULUĞU`nu oluşturmuşlardır.Ancak bu tarihten önce de Roma`da Helen doktorların etkilerini görmek mümkündür.M.Ö. 293 de veba salgını nedeniyle Tiber adasında Asklepion kültü kurulmuştur.Daha önce İtalya`da Daha öncesinde ise Romalılardan önce İtalya`da yaşamış,Etrüskler`in kehanetlerine dayanan öğretiler vardır.Bu kehanetler gök cisimleri,kuş şimşek ve bazı mucize şaretleri ve kurbanların incelenmesinden ibaretti.Kurban edilen hayvanların karınları açılıyor,karaciğeri incelenerek kehanetlerde bulunuluyordu.Etrüsk tıbbında bitki bilgisi ön planda idi.Ayrıca Etrüsk mezarlarında bulunan bir iskelet üzerinde diş köprüleri bulunmuştur.

Ünlü Cato`nun (M.Ö. 234-149) emirlerine göre Cumhuriyet döneminde yaşlı ve hastalıklı kölelerin tedavisi yasaklanmıştı.Bu haldeki kölelerin tedavisi yasaklanmıştı.Bu haldeki köleler ve yaşlı kişiler Tiber adasındaki

Asklepion`a bırakılıyordu.

(Cato Roma`yı helen kültür istilasına karşı korumayı oluşturan grubun liderliğini yapıyordu ve bu nedenle helenli hatip, filozof, öğretmen, mimar, ressam ve hekimlerden oluşan 161 kişiyisenatokararıylaRoma `dan sürdürmüştür.YazdığıYazdığı “ Praecepta ad Fium “ isimli ansiklopedi Romalılar için hayat bilgileri içeriyordu.Bu ansiklopedi Romalılar için hayat bilgileri içeriyordu.Bu ansiklopedide hatiplik, tarım,savaş ve tıp hallkında bilgiler vermiştir).

İmparator Claudius ( M.S. 41-45 ) serbest bırakılan kölelerin bu adaya bırakılmalarını yasaklamıştır.Jüstinien döneminde ise efendisi tarafından bakılmayan hasta köleler hürriyetlerine kavuşuyordu.

Helenlerin, bilimsel okul tıbbının geilşmesini Cato ve arkadaşları biraz geciktirebilmişlerdir.Ancak M.Ö. 91 yılında Bursa`lı bir doktor olan ASKLEPİADES Romanın bu direnişini kırar.Romada bir çok ünlü kişi onun hastası olur.Başarısında Felsefeci kimliği büyük rol oynamıştır.Pergamon`lu Galen bile ondan övgüyle sözeder.

Onun görüşüne göre;

BEDEN ATOM ZERRECİKLERİNİN BİLEŞİMİNDEN OLUŞMAKTAYDI VE SAĞLIK ATOMLARIN EŞİT BÜYÜKLÜKTE

MİKTARDA VE DİZİLİŞTE VE HAREKETTE BULUNMASI VE GÖZENEKLERİN AÇIK OLMASIDIR.HASTALIK BU ATOMLARIN DÜZENSİZLİĞİ VE GÖZENEKLERİN TIKANMASINDAN OLUŞUR.

Hekimlerin görevi, doğanın başarısız kalmasıyla bozulmuş bu ilişkileri ve hareketleri yeniden düzene sokmaktır.Tıbbi yaklaşım bu durumda, diyet,fiziksel ruhsal tedavilerden oluşmaktaydı.Tedavi su kürleri, banyo, masaj, pasif hareketler,jimnastik, oruç, şarap kürleri ve müzikten oluşmaktaydı.

METODİST OKULU:

Bu öğretide , dünyada her şeyin ister canlı ister cansız olsun, farklı içi içe girmiş atomlardan oluştuğu iddia edilirdi.Tüm değişimler ise atomların yer değiştirmesiyle olmaktaydı.

Laedikeia`lı (Pamukkale`ye 5 km. mesafede) THEMİSİON bu teoriyi geliştirmiş ve gözenek duvarlarına ilişkin hastalık kuramını oluşturmuştur.

Burada söz konusu salgılardır.Salgıların çok, az veya orta konumda olmaları önemlidir.

Bu akımı Tralles`li Thessalos daha da geliştirmişti.Nero döneminin ünlü pratisyeniydi.Onu aslı ünlendiren kronik hastaları tedavisinden çok, ALTI AYDA ,BAŞVURANI İYİ BİR HEKİM OLARAK YETİŞTİRECEĞİNE İLİŞKİN VERDİĞİ SÖZDÜR.(Altı aylık bir sürede insanlara tıp bilimini öğretmeğe çalışan ve altı ay sonunda doktorluk brövesi veren Thesalos`un bu girişimini imparator Domitian son vermiştir.(M.S.93)Bu sürede artan hekimler, daha zengin olabilmek için hasta kapma yarışına girmişler ve kendileri için pazardaki hanutçular gibi çığırtkanlar tumuşlardır. Arenalardaki tartışmalar halka açık ameliyatlar bunun göstergesidir.

Read More about ANTİK ÇAĞ FELSEFESİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz